Uzun süredir bu psikolojiyle yaşayan herkes Türkiye’nin 15 gün arayla 2 kez sandığa gitmesi için yıpratıcı olurken, ekonominin iş ve finans dünyasına ‘el ele ver’ ruhuyla çökmesi yıpratıcıydı. Erkek kardeş’. Yarından itibaren netleşecek bir ortamda vatandaş baskı konusunda yüksek lisans yaparken, bu işin profesörü olan bankalar Ajan Smith’e karşı Neo benzeri dönüşlerle durumu idare ediyor. Veya üretici? Kısaca ‘nefessiz’ diyelim, anlıyorsunuz. Reel sektördeki durumu sizler için derledik. ?
2021 yılından itibaren uygulanan ekonomik modelde önce vatandaş, sonra sanayi, ihracat ve üretici, son olarak da bankalar isyan bayrağı açtı. Çiftçi veya hayvancılık kısmına girmeyelim, yıllardır isyan ediyorlar, resmen yaraya tuz basıyoruz.
İş dünyasının kredi, bankacılık süreçleri, fiyatlama ve döviz sorunları son aylarda seçimlerle durma noktasına gelirken, bunların konuşma ve açıklamalara da yansıdığı görüldü.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Lideri Ali Bahar, ekonomik gerilemelerle ilgili olarak piyasalara güvenin sağlandığı ve finansal istikrara yönelik adımların atıldığı bir ekonomi politikasının uygulanması gerektiğini anlattı.
Adana Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı İsmail Acı, önce pandeminin ardından savaşın, son olarak da deprem ve sel felaketlerinin ekonomiyi alt üst ettiğini ve seçim sürecinin piyasalarda sükunete yol açtığını söyledi.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’ne (TÜRKBESD) göre nisan ayında beyaz eşya ana satış kümelerinde yurt içi satışlar yüzde 27 arttı. Ancak ihracatta yüzde 54 düşüş yaşandı.
İhracat alanında başarılı segmentler arasında yer alan deri ve deri mamulleri son iki yılda 800 milyon dolar cari fazla verirken TL maliyetleri, enflasyon ve dış baskıyla cari açık kapandı. değişme.
Gazeteci Serdar Akınan da geçtiğimiz günlerde dikkat çekici tezler ortaya atmıştı.
Üretimi ve sanayiyi etkileyen başka sorunlar da var.
Umut her zaman devam edecek olsa da, seçimden sonra işlerin iyi gideceği ve talebin artacağı fikri, belirsizlik perdesi kalırsa bir ölçüde mümkün olabilir.
Durumdan etkilenmeyenler de gündemde: Piyasalar!
Citi’nin haberine atıfta bulunanların arasında Barış Soydan da vardı.
29 Mayıs sabahının prestijiyle Türkiye’nin ekonomi politikalarında çizeceği yol netleşecek. Uzun süredir beklentiler, belirsizlik, süreksiz tedbir ve uygulamalarla yönetilen ekonomide şeffaflık, öngörülebilirlik ve normalleşmenin vatandaşın, finansın ve reel sektörlerin asıl ihtiyacı olduğunu herkes biliyor.